Birkaç hafta önce 4 günlük bir Bosna gezisindeydim. Bosna Türkiye'den bir parça gibi. Osmanı'dan kalma tarihi yapılarıyla kendinizi adeta Bursa'da gibi hissediyorsunuz. Üstteki resim Mostar köprüsü... Osmanlı zamanında yapılan köprü savaşta Sırplar tarafından yıkılmıştı. Tekrar bir Türk işadamı tarafından geçtiğimiz yıllarda orjinaline uygun olarak yaptırılmış.
l
Alperenler tekkesi yada orjinal adıyla Balagay tekesi. Osmanlı Bosna'ya gitmeden önce Sarı saltuklulardan tebliğ için giden bir grup Alperen.. Halkın arasında yaşayıp, hal dilleriyle dini temsil eden ve İslamiyeti sevdiren ilkler..
Fatih Sultan Mehmet camiinin haziresinde yatan ecdadımız..
Aliyeizzet Begoviç' in kabri. Şehitliğin orta yerine defnedilmiş. Kabrinin üzerine isminin bile yazılmasını istememiş. Vasiyeti tam gerçekleştirilememiş olsada şaşaalı bir anıt mezar yapılmamış.
Savaşta evini havaalanından tünel geçişi yapılması için feda eden teyze.. Sadece Türkler ziyaretine geldiği zaman görüşmek için çıkıyor.
Bosna nehirlerle dolu bir şehir. Doğal güzellikleri ve iklimi gerçekten çok güzel.
Üstteki köprü ise 1. dünya savaşının başladığı köprü olarak biliniyor.
Bosna'da bizim köftemize benzeyen "çevap" çok meşhur. Soğan ve kaymakla servis ediyorlar. Ayran kültürü yaygın olmadığı için ayran istediğinizde size yoğurt ve su getiriyorlar.
Ve Bosna'nın vazgeçilmezi cezvesiyle beraber sunulan boşnak kahvesi.. Lokumla servis ediliyor.
0 yorum:
Yorum Gönder