Yüreğimin Dili Bloğunda Yayınlanan Röportaj...

Sevgili arkadaşım Zeynep Yeter bloğunun (Yüreğimin Dili) röportaj bölümü için geçtiğimiz hafta benimle bir söyleşi gerçekleştirdi. Bundan önce bazı blogcu arkadaşlarıma ben sorular sorup, bloğumda yayınlamıştım. Bu sefer soruları cevaplayan ben oldum.

Zeynep Yeter'in bloğunu ziyaret etmek ve röportajı okumak isterseniz aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.

- Yüreğimin Dili-Röportaj

Güneydoğu Gezisi

Yaklaşık 2 hafta önce 16 kişilik arkadaş grubumuzla bir güneydoğu gezisi organize ettik. Hem Güneydoğu illerinin (özellikle Peygamberler şehri Urfa) manevi havasını hissetme hemde yöresel yemeklerinden istifade ettiğimiz bir lezzet turu oldu...

Gezimiz Diyarbakır havaalınından itibaren ilk olarak tarihi Hasanpaşa hanındaki kahvaltıcı Mustafa'da başladı...Şark odasında, yer sofrasına donatılan o çok çeşitli ve yöresel lezzetlerden oluşan kahvaltının tadı hala damağımızda..

Güneydoğu insanının o samimi karşılaması gerçekten bir başka. Gittiğimiz yemek yediğimiz tüm mekanlarda sanki mekan sahibinin evine konuk olmuşuz gibi muamele gördük.. Girer girmez "Başım gözüm üstüne, buyrun" sözleriyle karşılanıyorsunuz..



















Hasanpaşa hanında kahvaltı yapılacak 2 mekan var, Kahvaltıcı Mustafa ve Kahvaltıcı Kadri Usta. Diyarbakır'a yolunuz düşerse bu mekanlardan birinde kahvaltı yapmanızı tavsiye ederim.

Yaptığımız kahvaltı bizi öyle tok tuttu ki öğle yemeği yiyemedik meyveyle geçiştirdik.

























Diyarbakır'da birkaç ziyaretten sonra Mardin'e geçtik. Günlerin orda 1 saat kadar daha kısa olması ve havanın erken kararmasından dolayı önce Hasan Keyf'e geçtik. Mükemmel bir manzara...























Hasan Keyf'ten birkaç kare..



















Taş oyukların bir kısmının içinde halen yaşayan insanlar



















Bu leylekler Hasan Keyf'de 12 yıldır bu caminin minaresinde yaşıyorlarmış.

























Hasan Keyf'den sonra Mardin'in merkezindeki gümüşçüler çarşısını gezdik. Mardin'e has bıttım otlu sabun ve kuruyemişlerin satıldığı dükkanlardan da alışveriş yaptıktan sonra Urfa'ya geçtik..

Akşam yemeğini Urfa'da Yıldız Sarayı Konuk Evi'nde yedik. Eski Urfa evlerinin mimararisi bozulmadan restorasyondan geçirilmiş olarak hizmet veren birçok konuk evi var. Bu konuk evlerinde sıra gecesi eşliğinde çiğ köfte yoğuruluyor. Biz sıra gecesini şöyle bir gördükten sonra bize ayrılmış şark odasında Urfa lezzetleri eşliğinde güzel bir akşam geçirdik.























Her şey o kadar acıydı ki lahmacun bile sanki kıymayla değil de sadece isotla yapılmış gibiydi.. Urfa'da yediğimiz çiğ köftede İstanbul'da yediklerimizden çok farklı. Bulgurları çiğ ve sertti ve çok daha acıydı. Acıya damağım o kadar alışmışki geldikten sonra 1-2 gün bizim yemekler biraz yavan geldi doğrusu.
Konuk evinde yemek çorba ve çiğköfte ve içli köfteyle başlıyor. Ardından fındık lahmacunlar ve salata geliyor.

























Sırayı urfa kebap ve karışık kebap alıyor. Bitişte fotoğrafını çekmeyi unuttuğum şılık tatlısı ve ve içmekte zorlandığımız mırra kahvesiyle oluyor.
























Ertesi gün Urfa'nın dar sokaklarında tarihi Urfa evlerini gezme imkanımız oldu. Bakırcılar çarşısından hediyelik eşya, biber salçası, isot biberi vs aldık.
























Yapılar çok eski. Urfa'nın Anadolu'nun en eski şehirlerinden olduğu ve ilk yerleşim tarihinin 11.000 yıl öncesi olduğu söyleniyor.























Bir sonraki durağımız Balıklı Göl oldu. Resimde Hz. İbrahim'in ateşe atılmak için asıldığı rivayet edilen mancınıklar.
























Dünyanın hiçbir yerinde aynı türden bulunmayan balıklar..




http://www.youtube.com/get_player





Balıklı gölden sonra dünyanın en eski islam üniversitesinin bulunduğu Harran'a geldik. Geniş harran ovası, taş kubbeli evleri ve tarihi şehir kalıntılarıyla Harran açık hava müzesi gibiydi.



















Üstte müze haline getirilmiş taş kubbeli Harran evi...
























Çok küçük şeylerden mutlu olabilen, bir Harranlı kız çocuğu...

Harran'dan sonra Eyüp as mağarası ve camisiyle gezimizi bitirdik. Gaziantep'e de gitmek istiyorduk ancak dediğim gibi günlerin kısa olması ve bizim zamanımızın olmamasından dolayı 3 ili ancak gezebildik. Gezimizi sadece ana hatlarıyla aktarmaya çalıştım. İmkanı olan herkese Güneydoğu turu tavsiye ediyorum.

Benim sırada ailemle daha geniş zamanda yapmak istediğim bir Karadeniz turu planı var..

Tepside Kumpir

Kurban bayramının 3. gününde kumpir ne alaka diyebilirsiniz. Son zamanlarda yeni yazı eklemeye çok fırsat bulamadığım için müsaitken bu tarifide paylaşayım istedim.
Herkesin mübarek Kurban bayramını tebrik ediyorum. Hz İbrahim ve İsmail'in teslimiyetle kazandığı imtihanı, Rabbim bizleride emre boyun büküp, teslimiyetle imtahanlarını kazanan kullarından eylesin...

Malzemeler:

- 12-15 adet patates
- 3 yemek kaşığı tereyağı
- 1 büyük kase rendelenmiş kaşar peynir
- 1 küçük konserve garnitür
- 1 küçük konserve mısır
- 7-8 adet kornişon turşu
- Arzuya göre zeytin, sucuk ve mantar

Hazırlanışı:
Patatesler haşlanır, ezilir sıcakken tereyağıyla karıştırılıp borcama yayılır. üzerine kornişon turşu haricindeki tüm malzemeler döşenir ve 180 dereceye ayarlanmış fırında kaşar eriyene kadar pişirilir. Fırından çıktıktan sonra ince doğranmış kornişon turşu da eklenir. Ketçap ve mayonezle sıcak servis yapılır.

Teyzemlerle Çay Sofrası

Teyzelerimle hepimiz aynı şehirde olmamıza rağmen günlük hayatın yoğunluğundan bir türlü biraraya gelememekten yakınıyorduk. Geçtiğimiz hafta çarşamba 3 teyzem, annem ve kızkardeşim bende öğleden sonra çayında toplandık. Bundan böyle her ayın ilk çarşambası birimizde toplanmaya karar verdik. Aralık ayındaki bir sonraki toplantımız annemde olacak. Herbiri lezzet ustası olan bu hanımların tariflerinide sitemde yayınlayacağım. Yemekler bahane en nihayetinde ancak benim için ve bütün bayanlar için de öyle olacağını tahmin ediyorum teyzeler bir farklı seviliyor. Annenin yerini tabi kimse tutamaz ama anneye en yakın isim kim diye sorulursa bu kişiler şüphesiz teyzelerdir.

Geçtiğimiz hafta ağır bir grip geçirdiğim için onlara istediğim gibi hazırlık yapamadım.
Onlar için hazırladıklarım;












Cevizli kereviz salatası (havuç eklemedim)










Baklava yufkasından pırasalı börek













Tepside kumpir










Muzlu ve hindistan cevizli pasta

Pudingli Kek



Bu tarif yoğun kakaolu tatları sevenler için ideal. Ben dr. oetker in bitter çikolatalı pudingini kullandım. Benim için biraz ağır geliyor ama benim kızkardeşim gibi çikolata severlere uygun bir lezzet. Tarif mutfak hızına yetişilmesi imkansız olan hünerli bayanlar Müge'ye ait. Tarifi aynen veriyorum. Tarifteki 2 su bardağı un miktarını ben 2.5 su bardağı olarak kullandım. Belki yumurtaların büyüklüğünden kaynaklanmış olabilir.

Malzemeler

  • 4 Adet (orta boy) Yumurta
  • 1 Su Bardağı (200 gr.) Toz Şeker
  • 1 Su Bardağı (200 ml.) Süt ya da Yoğurt (her iki şekilde de güzel oluyor)
  • 1 Su Bardağı (200 ml.) Sıvı Yağ
  • 2 Su Bardağı (250 gr.) Un
  • 1 Paket Kakaolu Puding
  • 1 Paket Kabartma Tozu

Yapılışı

  • Oda sıcaklığındaki yumurtaları, şekerle, şeker tamamen eriyip, karışım mayonez kıvamına gelinceye kadar çırpın.
  • Süt (ya da yoğurdu) ekleyin, biraz daha çırpın.
  • Sıvı yağı ekleyin, biraz daha çırpın.
  • Ayrı bir kaba, un, kabartma tozu ve pudingi birlikte eleyin.
  • Unlu karışımı, sıvı karışıma ekleyin ve çok az daha çırpın.
  • 25x25 cm. civarında kare bir borcamın, tabanına yağlı kağıt serin. Karışımı boşaltın.
  • Önceden ısınmış, 180 derece fırında, 40-45 dk. batırdığınız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.

Tavuk Köftesi

Tavuk köftesini ramazan ayında iftara gelen misafirlerim için hazırlamıştım. Bu yıl misafir ağırlama yönünden sönük bir ramazan geçirdim. Sadece 2 grup misafir alabildim evime. Günlerin uzun olmasından dolayı özellikle öğleden sonra yoğun bir halsizlik oldu üzerimizde. Bu durumda hazırlık yapmayı biraz zorlaştırıyor tabi..

Malzemeler:

- 1 kg tavuk kıyması
- 1 adet yumurta
- Yarım bayat ekmek içi
- 1 adet rendelenmiş kuru soğan
- 4-5 diş rendelenmiş sarımsak
- 1 yemek kaşığı kekik
- 1 tatlı kaşığı karabiber
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- Tuz

Hazırlanışı:
Tüm malzemeler iyice yoğurulur. Ekmek içi az gelirse biraz galete unu da ilave edilebilir. Ama tavuk köftesinin kıvamı et köftesinden biraz daha yumuşak oluyor.
Köfte şekli verilir. Kızgın yağda kızartılabilir veya yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilip 180 dereceye ayarlanmış fırında rengi değişinceye kadar pişirilir. Çok kızartmayın sert oluyor.
Mikrodalga fırınınızın pişirme özelliği varsa tavuk bölümünde 8 dakikada pişirebilirsiniz.

Kahveli, Cevizli, Çikolatalı Parfe

Mübarek Ramazan'ı şerifin 12 gününü geride bıraktık. Hernekadar sıcak ve uzun yaz günlerde oruç ibadeti biraz meşakkatli olsada, iftardan sonra içilen 1 bardak suyun ardından ruhlarımızda hissettiğimiz huzur ve ibadeti ne kadarda zor olsa yerine getirebiliyor olmakta bir o kadar mutluluk verici...
Ben bu tatlıyı geçen kıştan beri Hünerli Bayanlar / Müge'de görmüş ve yapmak istemiştim. Ramazandan önce yaptım ve gerçekten çok beğendim. Çok güzel bir parfe tarifi, dondurmayı hiç aratmayan bir lezzet. Ben tarife aşağıdakilerin haricinde 40 gr parçalanmış bitter çikolata ekledim.

Herkese hayırlı iftarlar diliyorum...

Malzemeler:
  • 2 Paket Kakaolu Krem Şanti
  • 3 Paket Kakaolu Piknik Bisküvi
  • 1 Adet Yumurta
  • 1 Türk Kahvesi Fincanı (2,5 yemek kaşığı) Şeker
  • 2 Tatlı Kaşığı (tepeleme) Granül Kahve
  • 1 Su Bardağı (kırılmış) Ceviz
  • 2 Su Bardağı (400 ml) Süt

Yapılışı:

  • Bisküvileri ve cevizleri kırın.
  • 1,5 su bardağı süt ile krem şantiyi çırparak, hazırlayın.
  • Yarım su bardağı sütün içinde de kahveyi eritin.
  • Yumurta ve şekeri, şeker eriyip karışım beyazlayıncaya kadar çırpın. (şekerin daha çabuk erimesi için, kabınızın altına sıcak su dolu başka bir kap koyup, çırpabilirsiniz)
  • Şekerli yumurtayı, sütlü kahveyi, bisküvi ve cevizleri, krem şanti ile birleştirin, iyice karıştırın.
  • Baton kek kalıbı yada çok büyük olmamak şartıyla, arzu ettiğiniz bir borcamın tabanına iki kat strech film serin. Karışımı kaba boşaltın. Üzerini de strech film ile kapatın.
  • Buzdolabında 2 yada 3 saat beklettikten sonra, buzluğa kaldırın. En az bir gece yada servis edeceğiniz zamana kadar buzlukta bekletin.

Fırında Mantarlı Tavuk

Çok pratik ve lezzetli bir sebzeli tavuk yemeği. Yanında pirinç veya bulgur pilavıyla ramazan sofralarına yakışacak bir tarif. Aslında klasik mantarlı tavuk sote, ancak fırınlama ve üzerine eklenen kaşar peyniri ile şık bir ana yemeğe dönüşüyor.

Malzemeler:
- Yarım kg tavuk kuşbaşı
- 1 paket mantar
- 1 büyük soğan
- 2 diş sarımsak
- 3 adet sivri biber
- 1 büyük domates
- Yarım çay bardağı sıvı yağ
- Tuz, karabiber, kekik, köri
- 1 su bardağı kaşar rendesi

Hazırlanışı:
Geniş bir tencereye sıvı yağ, yemeklik doğranmış soğan, küçük doğranmış sarımsak, ince doğranmış sivri biber alınır karıştırılarak kavrulur. Ardından kuşbaşı tavuk eklenir.
Tavukların rengi değişene dek ( 5 dk kadar) kavrulur.
Kararmaması için limonlu suda bekletilen mantarlar ince ince doğranır. Domatesin kabukları soyulup küp şeklinde doğranır. Mantar ve domateslerde tencereye eklenir. Çok sulanmaması için yüksek ateşte ve kapağı açık olarak pişirilir. En son baharatlar eklenir ve karıştırılır. Bir fırın kabı veya borcama aktarılır. Üzerine kaşar rendesi serpilir. 200 dereceye ayarlanmış fırında üzerindeki kaşar eriyene kadar bekletilir. Yemeği önceden hazırlayıp bu fırınlama işlemini servis öncesi yapabilirsiniz.

Kızım 2 Yaşında!

Biricik kızım, tontişim, prensesim 2 yaşında artık. Pıtırcığım konuşuyor, bana sorular soruyor. Annem - kudum (kuzum) deyip bana sarılıp, anneciğini öpüyor defalarca...
Suyla oynamak, dışarıya çıkmak, parkta oynamak en büyük zevkleri arasında... Tam bir Caillou hayranı.. Çocukları olan anneler Caillou yu benim gibi yakından tanıyacaktır :)

Çocuklarla hayat ne kadar zorlaşsa da, onlarsız hayat da o kadar eksik. Rabbim kimseye yokluğunu göstermesin.
Allah ve Resulü'nü memnun edecek evlatlar yetiştiririz inş...

Parmaklı Poğaça


Bu sabah eşim ve kızım uyanmadan kahvaltı için yaptım bu poğaçaları. Çok uzun mayalanma süresi olmadığı için 1 saat içinde hazır oldu. Günün başka bir saatinde yada ikindi çayında soğukta yenebilecek poğaçalar bence kahvaltıda kesinlikle sıcacık yenmeli.
İsterseniz bu poğaçaları peynirli yada istediğiniz bir iç malzeme kullanarakta hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

- Yarım su bardağı süt
- Yarım su bardağı sıvı yağ
- Yarım su bardağı sıvı yağ
- 2 yumurta ( 1 yumurtanın sarısı üzerine)
- 1 pkt instant maya
- 1.5 yemek kaşığı toz şeker
- 1 tatlı kaşığı tuz
- Aldığı kadar un ( ben 4 su bardağı)
- Ayrıca ben 1 tatlı kaşığı mahlep kullandım.

Hazırlanışı:
Oda sıcaklığındaki tüm malzemeleri karıştırarak yumuşak ama ele yapışmayan bir hamur elde edilir. (Unun tamamını birden eklemeyin) Yaklaşık 12 - 13 parça oluyor. Bu parçaları tezgahın üzerinde merdane yardımı ile dikdörtgen şeklinde açın ve bıçakla bir ucuna kesikler atın. Diğer ucundan başlayarak rulo şeklinde sarın ve kesik kısım üstte kesiklerin uçları altta kalacak şekilde yağlı yağıt serilmiş tepsiye dizin. Üzerine 2 yemek kaşığı sütle açtığınız yumurta sarısını sürün. Tepside 15 dk mayalandırdıktan sonra 180 dereceye ayarlanmış fırında pişirin.

Mikrodalgada Browni (8 dakikada)

Son iki aydır yemekler yapıldı, sofralar kuruldu, yemekler yendi, bazı günler yeni tariflerde denendi ancak bir türlü fotoğraflanıp, paylaşılamadı nedense..
Bu geçen iki ayda 4. evlilik yıldönümümüzü kutladık, kızım Zeynep Nuran cümleler kurarak konuşmaya başladı, tatile çıktık, okumayı istediğim kitapları okudum. Mikrodalga fırın aldım ve hızlıca yapılabilecek yemek denemeleri yaptım.
Üstteki resimde de mikrodalga fırınımda 8 dakikada yaptığım browni var. Gerçekten hazırlanıp pişmesi 15 dk yı geçmiyor. Üstelik kek o kadar yumuşacık oluyorki pastalarda pandispanya olarakta kullanılabilir. Birçok yiyeceği ısıtmak ve buz çözdürme konusundada son derece hızlı hareket etmenizi sağlıyor. Özellikle çalışan bayanlara şiddetle tavsiye ederim. Bu cihaz mutfaktaki işleri gerçekten çok kolaylaştırıyor.

Tarife geçmeden evvel tüm İslam aleminin berat kandilini tebrik edip, herkesin hayatına hayır ve bereket getirmesi duasında bulunuyorum..

Malzemeler: (Küçük boy kare veya yuvarlak borcam için)
- 2 adet yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- Yarım su bardağı süt
- Yarım su bardağı sıvı yağ
- 4 yemek kaşığı kakao
- 1,5 su bardağı un
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya

Hazırlanışı:
Yumurta ve şeker iyice çırpılır. Süt, sıvı yağ ve kakao eklenip karıştırılır. Karışımdan 1 büyük su bardağı ayrıldıktan sonra kalanına un, kabartma tozu ve vanilya eklenip yağlanmış borcama dökülür. Mikrodalga fırın 700w ve 8 dk ya ayarlanır. Süre dolunca kontrol edin pişmemişse 1-2 dakika daha devam edebilirsiniz. Fırından çıkan keki dilimleyip ayrılan sos sıcakken dökülür.

Tavuklu Bezelye

Son zamanlarda yeni tarif denemeye pek fırsatım olmadığı için yeni yazı eklemem biraz uzun sürdü. Mevsimin en güzel sebzelerinden olan bezelyeyi ben ilk kez tavukla denedim. Gerçekten çok farklı ve lezzetli oldu. Ben bu yemekte kimyon ve kekik kullandım. Bu iki baharatı ben tavuğa çok yakıştırırım bu yemeğe de çok yakıştı..
Bu yemeğe isteğe göre patates ve havuçta eklenebilir. Ben sade yapmayı tercih ettim..

Malzemeler:
- 1 kg ayıklanmış taze bezelye
- 2 adet orta boy soğan
- 1 diş sarımsak
- 1 adet domates
- 1 tatlı kaşığı salça
- 200 gr kuşbaşı tavuk eti
- 5-6 yemek kaşığı sıvı yağ
- Tuz, kimyon, karabiber, kekik.
- 2 su bardağı kaynar su

Hazırlanışı:
Tencereye sıvı yağ alınır. Yemeklik doğranmış soğanlar ve sarımsak eklenir. Soğanlar biraz pembeleştikten sonra kuşbaşı tavuklar eklenir ve kavrulur. Tavuk renk değiştirdikten sonra kabukları soyulup ince doğranmış domatesler ve salça eklenir.
Ardından bezelyeler ve kaynar su eklenir. Tuz ve baharatlarda eklendikten sonra ilk 5 dk yüksek ateşte sonra kısık ateşte bezelyeler yumuşayana dek pişirilir.

Patlıcanlı Makarna



Bu makarna yapılalı en az 20 gün kadar zaman oldu. Tarifi yayınlamak için nasıl yaptığımı, hangi baharatları eklediğimi hatırlamakta bile birazcık zorlandım. Tabi bu en nihayetinde bir makarna herkes damak tadına göre dilediği baharatları ekleyebilir. Makarna en sevdiğim karbonhidratlı gıda türüdür. Hatta diyet yaptığım zamanlarda da en çok özlediğim şey yine makarna olur. Sade, peynirli, salçalı, domatesli, yoğurtlu...

Geçenlerde öğrendiğim birkaç lezzetli makarna pişirme önerisini sizlerle de paylaşayım. Yıllardır yanlış bilgileri uygulamaya devam etmişim, öğrenince şaşırdım doğrusu.

- 1 paket (500 gr) makarnanın en az 3 lt suda haşlanması gerekiyor.
- Makarnanın haşlama suyuna tuzu su iyice katnadıktan sonra eklenmeli ve yine 1 paket makarna için en az 2 dolu yemek kaşığı tuz eklenmesi lezzeti derinleştiriyor. Yanı tuz fazlaca suya eklendiği için tekrar tuz ilavesine gerek kalmıyor. Zaten sonradan eklenen tuz içine işlemediği için lezzeti eksik oluyor.
- Makarnanın suyuna kesinlikle sıvı yağ eklenmemeli, bol suyla haşlanan makarna birbirine yapışmıyor zaten. Suya eklenen yağ, makarnanın sosunu emmesini engelliyor.
- Makarna piştikten sonra kesinlikle soğuk sudan geçirilmemeli, bu pişmiş makarnanın lezzetini yıkamak gibi bir şey. Makarna süzüldükten sonra hızlıca sos ile buluşturulmalı.

Malzemeler:
- Yarım Paket fiyonk yada burgu makarna
- 2 adet orta boy patlıcan
- 3 adet domates
- 4 diş sarımsak
- 4-5 yemek kaşığı zeytinyağı
- Pulbiber, karabiber, kuru nane tuz. Arzuya göre fesleğen, kimyon, kekik vs..

Hazırlanışı:
- Makarnaları 2 yemek kaşığı tuz eklenmiş kaynar suda haşlayın.
- Sosu için; Bir tavaya zeytinyağı, ince doğranmış sarımsak ve alacalı soyulup yarımay şeklinde doğranmış patlıcanları ekleyip arada karıştırarak soteleyin. Daha sonra kabukları soyulup küp şeklinde doğranmış domatesleri ekleyin. En son baharatlarınıda ekleyip tavayı ocaktan alın.
- Haşlanıp suyu süzülen makarnaları bekletmeden sosla buluşturunuz ve soğutmadan yanında yoğurtla yiyiniz. Afiyet olsun :)

Yalancı Tavuk Göğüsü

İlk mutfağa girdiğim dönemlerde yapmayı öğrendiğim ve o gün bugündür severek yaptığım ve yediğim bir tavuk göğüsü tarifi. Birçok kişinin kendine göre tavuk göğüsü tarifleri var ama ben bu kıvamda olanını pek tatmadım. Liseye giderken çok samimi arkadaşım olan Nursel'de yemiştim ve hemen tarifini almıştım. Deneyecek olanlara şimdiden afiyet olsun.

Malzemeler:

- 100 gr tereyağı veya margarin
- 3 küçük kahve fincanı un
- 3 küçük kahve fincanı toz şeker
- 1 tatlı kaşığı buğday nişastası
- 1 paket vanilya
- 1 lt süt
- Arzuya göre yarım sade sakız ( falım vs.)

Hazırlanışı:
- Tencereye yağı alın. Başka bir kapta un şeker ve nişastayı iyice karıştırıp eriyen yağın üzerine döküp bir süre kavurun. Üzerine sütü ekleyip mikser veya blenderden geçirin.
- Sakızı ve vaniyayı ekleyip kaynayıp koyulaşana kadar karıştırarak orta ateşte pişirin ve tekrar mikser veya blenderden geçirip suyla ıslattığınız orta boy borcama dökün. İsterseniz küçük kaselerede dökebilirsiniz. Kaselere dökecekseniz suyla ıslatmanıza gerek yok.

Not
: Bu tarifin en önemli püf noktası pişmeden önce ve piştikten sonra blenderden geçirilmiş olması. Tadı ve kıvamı çok farkediyor. Sakızda kattığı taddan ziyede tatlıya bir kıvam katıyor.

Hazır Ekmek Hamuruyla Pizza



Dün sabah kahvaltı için hazırlamıştım bu pizzayı. Fırından alınan hamurla pizza hamuru biraz ekmeksi bir tatta oluyor. Hamur kısmını ince tutmak lazım. Ben hazır hamuru biraz sıvı yağ ile yoğurup sonra kullandım. Kendi pizza hamuru denemelerimde var ancak siteye eklememiştim. Bir daha ki sefere kendi yaptığım hamurla pizza tarifimi paylaşacağım. Üst malzemesi ise tamamen isteğinize kalmış bence kaşar peyniri dışında pizzanın olmazsa olmaz bir malzemesi yok. İstediğiniz malzemeleri kullanarak kendi pizzanızı oluşturabilirsiniz.

Malzemeler:

- 2 adet fırından alınmış ekmek hamuru
- 2 tatlı kaşığı ketçap veya salça
- 4 yemek kaşığı sıvı yağ
- Tuz, kekik, karabiber, kuru nane
- 1 kase rendelenmiş kaşar
- 20 dilim sucuk
- 7-8 adet dilimlenmiş mantar
- 2 küçük kabukları soyulup küp doğranmış domates
- 2 adet doğranmış çarliston biber
- 1 çay bardağı haşlanmış mısır (konserve olabilir)

Hazırlanışı
- Ekmek hamuruna çok az sıvı yağ eklenip yedirilir. Bir merdaneyle biraz açarak yağlı kağıt serili büyük boy yuvarlak tepsiye elimizle açarak yayılır.
- Sıvı yağ, ketçap ve baharatlar iyice karıştırılarak bir fırça veya kaşıkla tepsideki hamurun üzerine sürülür.
- Kaşarın bir kısmı sosun üzerine serpilir. Sonra sırasıyla sucuk, biber, mantar, mısır,domatesler ve en son kaşarın kalan kısmı eklenir. ( biber ve sucuk gibi malzemeler en üstte yanık olmaması için bu sıraya göre diziyoruz)
- 200 derecede sısıtılmış fırında kenardaki görünen hamur kısmı kızarana kadar pişiriyoruz.

Ispanaklı Börek

Malzemeler:
- 5 adet yufka
- 1 adet yumurta
- 1 çay bardağı sıvı yağ
- 1 kase yoğurt
- 1 su bardağı süt
- Tuz
- Üzerine susam veya çörek otu

İç Malzemesi
- Yarım kg ıspanağı yaprakları ( 2 demet)
- 1 adet kuru soğan
- 4 yemek kaşığı sıvı yağ
- Tuz, pul biber

Hazırlanışı:
- Ispanaklar kök kısımları kesilir. Kök kısımlarından kök kavurma veya ıspanak kökü çorbası yapabilirsiniz.

-Ispanak yaprakları birkaç su yıkanır ve doğranır. Yemeklik doğranmış soğan, sıvı yağ, tuz ve pulbiber eklenerek iç malzeme hazırlanmış olur.

- Süt, yoğurt, yumurta, sıvı yağ ve tuz eklenerek böreğin sosu oluşturulur.

- Yufka tezgaha serilir. Yarısına sıvı sostan bolca sürülür. Diğer yazısı bu soslanmış kısmın üzerine örtülür. Ispanaklı iç harç bolca bu yarın dairenin üzerine serpilir ve kalın tarafından başlayarak rula yapılır. Yağlı kağıt serili tepsinin ortasına gül şekli verilerek yerleştirilir. Diğer yufkalarda aynı şekilde rulo yapılır ve tepsinin ortasındaki gül şeklinin etrafına sarılır. Sıvı harcın kalan kısmı böreğin üzerine sürülür. Susam serpilir ve 180 derecede ısıtılmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.

Haşhaş Tohumlu Yoğurt Tatlısı

Geçen hafta ilk defa denediğim ve çok beğendiğim şerbetli ancak içinde hiç yağ olmayan bir tatlı yoğurt tatlısı..
Ben haşhaş tozumu ekledim, siz istemezseniz eklemeyebilirsiniz..

Malzemeler:

- 4 yumurta
- 2 çay bardağı yoğurt
- 1 buçuk çay bardağı irmik
- 1 çay bardağı şeker
- 5 çay bardağı un
- 1 limon veya portakalın kabuğunun rendesi
- 1 çay bardağı haşhaş tohumu
- 2 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya

Şerbeti İçin;
- 4 su bardağı şeker
- 5 su bardağı su
- Çeyrek limonun suyu

Hazırlanışı;
- Şeker ve su tencereye alınır, şerbet kaynatılır. Kaynadıktan sonra limon suyu eklenir ocaktan alınır, soğumaya bırakılır.
- Çırpma kabına yumurta alınır, mikserle iyice çırpılır. Ardından şeker eklenir çırpılmaya devam edilir. Sonra sırasıyla yoğurt, irmik, limon kabuğu, haşhaş tozumu vanilya eklenir karıştırılır. En son un ve kabartma tozu eklenir, kaşıkla karıştırılır yağlanmış orta boy bir tepsiye alınır. 180 derecede ısıtılımış fırında üzeri iyice kızarıncaya kadar pişirilir.
- Fırından çıkınca şerbeti dökülür. Mümkünse 3-4 saat dinlendirildikten sonra servis yapılır. Dinlenince şerbetini tam çekmiş oluyor. Hindistan cevizi rendesiyle süslenebilir.

Ekşili Köfte

Uzun süredir tarif eklemeye fırsat bulamayınca, bu kadar aradan sonra ilk eklediğim tarif şöyle değişik ve emek isteyen birşeyler olsun istedim. Bu yemeği çalıştığım dönemlerde ev yemekleri yapan bir restoranda çok beğenerek yerdim. Ancak bu güne kadar hiç evde deneme imkanım olmamıştı.
Bugün annem ve komşumuz Nagihan hn bana geldiler. Bu yemeği de annemle birlikte yaptık. Tarif çok beğenildi. Zaten terbiyeli çorba ve yemekler benim her zaman için favorimdir. Sizde hem çorba hemde ana yemek olarak şöyle emek isteyen birşeyler yapmak isterseniz tavsiye ederim.
Fotoğraf çok iyi olmadı ama lezzeti tam puan aldı...

Köfte Malzemeleri:
- Yarım kg kıyma
- 1 baş rendelenmiş kuru soğan
- 2 diş sarımsak
- 1 çay bardağı yıkanıp süzülmüş kırık pirinç
- 1 yumurta
- 2 dilim bayat ekmek içi
- 1 yemek kaşığı kuru nane
- 1 tatlı kaşığı kara biber
- 1 çay kaşığı kekik
- Tuz

Suyu İçin Malzemeler:
- 1 kahve fincanı kadar sıvı yağ
- 2 adet (yarım ay doğranmış) havuç
- 3 adet (yemeklik doğranmış) büyük boy patates
- Tuz
- 1.5 lt su

Terbiye Malzemeleri:
- 1 su bardağı yoğurt
- 1 tepeleme yemek kaşığı un
- 1 yumurta
- 3 yemek kaşığı limon suyu

Hazırlanışı:
- Köfte malzemeleri yoğurup, misketten biraz büyük olacak şekilde yuvarlayın ve un serpilmiş tepsiye köfteleri biriktirin.

- Büyük bir tencereye sıvı yağ ekleyip biraz kızdırın. Havuç ve patatesleri ekleyip bir süre arada karıştırarak kavurun. Sebzeler kavrulduktan sonra kaynar suyu ve tuzunu ekleyin. Sebzeler bir taşım kaynadıktan sonra köfteleri ekleyin. Yüksek ateşte kaynatın.

- Terbiye malzemlerini bir kaba alın iyice çırpın. Yemeğe dökünce kesilmemesi için üzerine biraz sıcak su ekleyerek hızlıca karıştırın. Köftelerin ve sebzelerin piştiği anda terbiye sosunuda tencereye ekleyin. Bir taşım kaynatıp ocaktan alın.

Not: Arzuya göre yemek hazırlandıktan sonra üzerine tereyağı ve nane yakılarak eklenebilir.

Limonlu Pişirilmeyen Cheesecake


Bu cheesecake i geçtiğimiz haftalarda eşimle birlikte yapmıştık ama 1 günlük dinlenme süresinden dolayı kendisi bir dilim bile yiyememişti. Misafirlerden kalan bir dilimi de fotoğraf çekmek için saklayınca en sevdiği yiyeceklerden biri olan cheese cake i tadamadan tüketmiş olduk. (Bu arada sakladığım dilimide üzülerek belirteyim ben yedim malesef) Tarif fırına girmediği için hazırlanması çok pratik. Ben eşime borcumdan dolayı en kısa zamanda tekrar deneyeceğim. 1 gün dinlenme meselesi çok önemli ilk gün krema kısmı çok cıvık oluyor, ikinci gün donuyor.

Taban Malzemeleri:

- 1 paket çifte kavrulmuş pötibör büsküvi
- 4 yemek kaşığı tereyağı

Krema Malzemeleri:
- 1 paket krema
- 2 paket labne
- 2 adet limonun suyu
- 1 su bardağı toz şeker

Hazırlanışı:
Bisküvileri elinizle veya blender yardımıyla toz haline getirin. Tereyağını bir tencereye alın yakmadan eritin ve üzerine büsküvileri ekleyip yağı yedirerek karıştırın, ocaktan alın.
Orta boy bir kalıbın tabanına büsküvili karışımı yayın.
Krema için; süt kremasını derin bir karıştırma kabına alın mikserle köpük köpük olana dek çırpın. Üzerine labneleri, şekeri ve limon suyunu ekleyin mikserde en az 5 dk çırpın. Karışımı bisküvili tabanın üzerine dökün ve buzdolabında 1 gün dinlendirdikten sonra servis yapın.

Beyazevim Blog Magazin'de!

Öncelikle küçük bebeği Lina çok kısa bir süre önce dünyaya gelmiş olmasına rağmen beni kırmayıp röportaj teklifimi kabul ettiği için Sevgili Sema Hanım'a çok teşekkür ediyorum. Ve sizleri röportajla başbaşa bırakıyorum...



1- Birçok takipciniz sizi kısmen tanıyor ancak yeni okurlar ve bu röportajla sizleri tanıyacak olanlar için biraz kendinizden bahseder misiniz?

- 4 ekim 1974 Akçakale doğumluyum. Gazi üniversitesi Eğitim fakültesi Fizik öğretmenliği bölümünden mezunum. Babam aslen Şanlıurfa'lı fakat çok uzun yıllar önce (35 yıl kadar) iş icabı Mersin'e yerleşmişler. 98 kasım'ından beri evliyim. Birisi 10, diğeri 7 yaşında Emir ve Yusuf Eymen adında iki oğlum, 2 aylık da Lina adında bir kızım var. Eşimin işi dolayısıyla 5 yıldır Osmaniye'de oturuyoruz.


2- Sitenize ( Beyaz Evim) ne zaman yazmaya başladınız. Ve sizi blog yazmaya teşvik eden sebep neydi, anlatabilir misiniz?

- Geçen yıl bir sünizit ameliyatı geçirmiştim. Uzun yıllar yoğun çalışan ve küçük çocukları olan birisi için bir kaç hafta evde boş kalmak, beni çok sıkınca, bilgisayar başında vakit geçirmeye başladım. Bu sırada yemek sitelerini keşfettim. Tabi ki benide büyüleyen okuyucularla kurulan bağ oldu. Site sahiplerine gelen yorumlar o kadar çok hoşuma gitti ki, ben de bu küçük şehirde büyük dünyalara açılma isteği duydum ve Beyazevim'i kurdum. Yaklaşık 1,5 yıldır devam ediyor.


3- Sitenizde yemek tariflerinin haricinde dekorasyon katagorisi de mevcut. Dekorasyon blogcuları genel itibariyle yabancı sitelerden kopyaladıkları fotoğraflarla dekorasyon fikirleri veriyorlar. Siz ise yakın çevrenizdeki arkadaşlarınızın evlerinde çektiğiniz fotoğraflarla yani onlara göre üstün bir emekle diyebiliriz, dekorasyon fikirleri veriyorsunuz. Bu fikir nasıl ortaya çıktı, ve okuyucularınızın ve evinden kesitler sunduğunuz arkadaşlarınızın bu konudaki görüşleri ne yönde acaba?

- Beyazevim'i kurarken bir evi ilgilendiren herşeyi barındırmasını amaçlamıştım. Dekorasyon da en az yemek yapmak kadar ilgimi çektiğinden dolayı sitede bulunmasını istedim. Neler koymalıyım diye düşününce, dekorasyon sitelerinde benim ilgimi en çok yaşanan evlerin çektiğini farkettim. Diğer insanlarında benim gibi düşünebileceklerinden yola çıkarak etrafımdaki arkadaşlarmın sıcacık ve kendi zevklerine göre döşenmiş evlerinden kesitler sunmak çok cazip geldi. Hepsi bizden, hepsi yaşam kokan evler..
Arkadaşlarımın görüşlerine gelince, hepsi büyük bir misafirperverlikle kapılarını okuyuculara açtılar ve dekorasyon kısmının devam etmesini istiyorlar.


4- Kendi evinizin mutfak ve yatak odası fotoğraflarını sitenizin dekorasyon katagorisinde okuyucularınızla paylaştığınızı biliyoruz. Bu fotoğrafları gördükten sonra sitenizin isminin neden Beyaz Evim olarak isimlendirildiği açıkça ortaya çıkıyor. Gerçekten bembeyaz, çok özenle ve zevli döşenmiş bir eviniz var. Ancak ben ve benim gibi birçok okurunuz evinizin salonunu merak ediyor olmalı. Rica etsem bu röportada evinizin salon fotoğrafını bizimle paylaşır mısınız?


- Güzel yorumlarınız için çok teşekkürler, beğenmenize sevindim. Doğrusu salonumu yenileyeli çok olmadı, o yüzden bazı eksikleri var. Mesela henüz istediğim gibi bir halı alamadım fakat sizlerle paylaşmaktan tabi ki mutluluk duyarım.


5- Yemeklerinizin sunumunda kullandığınız tabaklar ve aksesuarların estetiği dikkatlerden kaçmıyor. Bu konuda da zevkinizi konuşturuyorsunuz, sunum malzemeleri için özel alışveriş yapar mısınız?

- Birkaç yıldır giyimden çok mutfak eşyalarına merak saldım desem yeridir. Ailemin Mersin gibi çok zevkli insanların bulunduğu bir şehirde yaşıyor olması benim için büyük şans. Birçok farklı markayı inceleyip kendi zevkinizi oluşturmanıza imkan sağlıyor. Ben de fırsat, ihtiyaç ve imkanlarım ölçüsünde alışveriş yapmaya çalışıyorum.


6- En çok sevdiğiniz ve yapmaktan hoşlandığınız yemekler nelerdir?

- En çok sevdiğim ve yaptığım şey pasta. Ayrıca misafirlerimi ağırlamakta çok işime yaradığı için özel et yemeklerini yapmaktan hoşlanıyorum.


7- Gebeliğiniz esnasında şeker rahatsızlığından dolayı bir süre diyet yapmak durumunda kaldığınızı biliyoruz. Bu durumda bile tarif eklemekten geri durmadınız. Bu konuda gösterdiğiniz kararlılığı hayatınızın genelinde gösterebiliyormusunuz?

- Göstermeye çalışıyorum. Bir işi bitirmek, başlamaktan daha fazla önem taşıyor benim için.


8- Yemek yaparken en çok işinizi kolaylaştıran ve mutfakta vazgeçemediğiniz elektronik aletiniz nedir?

- Mikser ve rondo en çok kullandığım elektronik aletler.


9- Derin dondurucunuzdan eksik etmediğiniz ve ani gelen misafirleriniz için sakladığınız yiyecekler nelerdir?

- İçli köfte, elde açılmış bir tepsi börek, mantı ve sigara böreği derin dondurucuda bulundurmaya çalıştığım çeşitler. Bunlar varsa, ani misafir ağırlamak bir zevke dönüşüyor.


10- Sitenizin günlük ziyaret sayısı hangi aralıkta seyrediyor?

- Tıklama sayısını bilemiyorum ama günlük yaklaşık 400-500 bilgisayardan ziyaret yapılıyor.


11- Blog aleminde tanışıp, gerçek hayatta görüştüğünüz arkadaşlarınız oldu mu?

- Malesef olmadı ama Hansa, Leyya, Hatice&Mer, Melda ve Fevkalade görmeden dost olduğum insanlar.


12- Yerli ve yabancı takip ettiğiniz bloglar var mı? Hangileri?

- Günlük olarak bakmaya çalıştığım yaklaşık 20 kadar site var. Bunlar da yemek ve dekorasyon üzerine.


13- İlk yemek yapmaya ne zaman başladınız, bu konuda bir maceranız var mı? İlk yaptığınız yemek neydi hatırlıyor musunuz?

- İlk yemek yapışım lise 1. ci sınıfa rastlıyor. O yaz annem yemek yapmayı öğrenmemiz için bana ve ablama deneme yaptırıyordu. Bense pilav yapmayı öğrenmek yerine dergi ve kitaplarda gördüğüm yemekleri denemek istiyordum. Kendi günümde gazeteden kestiğim bir tarifi denedim. Sanırım yayınlayanların denemeden yazdıkları bir tarifti bu. Pırasa kavruluyor üzerine patates rendelenip salçayla karıştırılıyor ve fırınlanıyordu. Bu yemeği seçişim çok ilginç çünkü o güne kadar pırasa bizim eve adımını atmış bir sebze değildi. Yemeği hazırladım.Nar gibi kızarmış patateslerle muhteşem bir görüntüsü vardı. Sofrayı özenle hazırlayıp, yorumları bekledim. Fakat bir çatal alan yüzünü ekşitip bu ne iğrenç bir şey diyordu. Ben ağladım ağlayacağım ama onlara katılmamak mümkün değil, tadı gerçekten kötü. Babam durumu farkedip 'ben beğendim' dedi ve yemeğin yaklaşık yarısını yedi. Bütün gece babamın midesini ovaladığını hatırlıyorum. Ben üzülmeyeyim diye yaptığı bu davranışı yıllar boyunca unutmadım. Bu maceradan sonra mecburen annemin tariflerini denemeye çalıştım ama gönlümde yatan yeni tarifler deneme aslanını üniverisite yıllarımda uyandırdım. Şimdilerde ise annemin yaptığı her yemeğin tarifini gözüm gibi koruyorum.


14- Sitenizle alakalı teknik yardım alıyor musunuz? Yemek yapımı veya fotoğraf çekimi ile alakalı olarak aldığınız eğitimler oldumu?

- Sitemi kurana kadar bilgisayar özürlü bir insandım. Bir türlü sevemiyordum. Site kurmaya karar verince profesyonel yardım aldım. Şimdi bilgisayarla ilgli öğrendiğim herşey beni mutlu ediyor. Yemek ve fotoğraf üzerine ise herhangi bir eğitim almadım. Bulunduğum şehirde bu tür kurslar olsaydı mutlaka almak isterdim. Güzel bir lokantanın mutfağına girip yemeklerin hazırlanış aşamalarını izlemek, iyi aşçılardan yeni şeyler öğrenmek, fotoğrafçılığın derinliklerine inmek en çok arzu ettiğim şeyler..


15- Eşiniz yada çocuklarınızın blog yazarı olmanız konusundaki düşünceleri ne yönde? Size bu konuda destek veriyorlar mı?

- Eşim ve çocuklarım bu konuda bana destek oluyorlar ve memnunlar.


16- Sadece bloğunuza eklemek için, çok da sevmediğiniz bir yemeği denediğiniz oldumu? Yeni tarifler denemeye açık bir insan mısınız?

- Evet oldu,balkabağı çorbası bunlardan biriydi. En çok sevdiğim şey yeni bir tarif denemek. Bu aralar özellikle yabancı mutfakları merak ediyorum.

17- Sizin son olarak sizi takip eden okurlarınıza söylemek istediğiniz birşey varmı?

- Okurlarımdan istediğim tek şey bana yazmaları. Hergün büyük bir heyecanla yeni bir yorum gelmiş mi diye bilgisayarımı açıyorum. Siteyi kurma amacım zaten güzel diyaloglar kurabilmekti. Lütfen beni mailsiz bırakmayın olur mu?

Kıymalı Kapuska

Malzemeler:


- 1 adet küçük boy beyaz lahananın yarısı


- 1 adet kuru soğan


- 200 gr kadar kıyma


- 1 yemek kaşığı domates salçası ( biber salçasıyla yarı yarıya kullanılabilir)


- 4-5 yemek kaşığı sıvı yağ


- 2 yemek kaşığı bulgur


- Tuz, pul biber, kaynar su




Hazırlanışı:


- Lahana yıkanıp ince ince doğranır.


- Sıvı yağ ve soğan tencereye alınır, biraz kavrulduktan sonra kıyma eklenir ve kavrulmaya devam edilir


- Domates salçası ilave edilir, karışıma yedirilir.


- Ardından doğranmış lahanalar, tuz, pulbiber ve bulgur ilave edilir ve üzerine çıkacak kadar kaynar su ilave edilip karıştırılır.


- Önce yüksek, sonra kısık ateşte lahanalar yumuşayıncaya dek pişirilir.

Beyaz Evim Sitesi Yarın Blog Magazin'de!!!


-Beyazvim.com- yemek ve dekorasyon sitesinin yazarı sevgili Sema Hanım ile geçtiğimiz günlerde çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Merak ettiğiniz soruların cevaplarının yer alacağı röportaj yarın bu sayfada olacak.

Cevizli Kereviz Salatası

İnternetle alakalı son bir haftadır problem yaşadığımız için yeni yazı eklemem biraz gecikti...

Malzemeler:
- 1 adet orta boy kereviz
- 1 adet orta boy havuç
- 5-6 diş sarımsak
- 5 yemek kaşığı yoğurt
- 1 çay bardağı iri dövülmüş ceviz
- Tuz
- Arzuya göre 1 yemek kaşığı mayonez

Hazırlanışı:
Sarımsaklar ezilir, tuz ve yoğurt ile karıştırılır. Karışımın içine temizlenmiş ve soyulmuş kereviz rendelenir. Ardından havuç rendelenir ve ceviz eklenir. İyice karıştırıldıktan sonra servis tabağına alınıp istenilen şekilde süslenir.

Not: Kereviz kabukları soyulup hava ile temas ettiği anda kararan bir sebze olduğu için önce sarımsaklı yoğurdu hazırlayıp, daha sonra soyduğumuz kerevizi bekletmeden rendelememiz gerekiyor. Birde kerevizin kendine has bir kokusu vardır o yüzden sarımsağı 1-2 diş değil muhakkak 5-6 diş kullanmak gerekiyor. Sarımsak kerevizin kokusunu bastırıyor ve salata çok sarımsaklı bir tatta olmuyor merak etmeyin.

Diyalog Yemekleri, Blog Magazin'de!!

Geçtiğimiz günlerde Diyalog Yemekleri Bloğunun yazarı sevgili Süheyla ile röportajımızı gerçekleştirdik. Her ne kadar resmini sizlerle paylaşma hususunda ikna edemesem de merak edilebilecek tüm soruları kendisine yöneltmeye çalıştım.

Buyrun röportaja...


1) Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ben 200 küsur yıldır İstanbul da yaşayan bir aileye mensubum.Dolayısı ile kendimi İstanbullu olarak addediyorum.

İ.Ü.Hukuk Fakültesi mezunuyum. Avukatım, fakat avukat olarak çalışmıyorum. İlköğretim öğrencilerine özel ders veriyorum ve bazı kuruluşlarda ve derneklerde hayır için yürütülen organizasyonlarda görev alıyorum.

İstanbul Bahçeşehirde yaşıyorum. Evliyim.

2) Bloğunuzun ismi çok dikkat çekici. Neden böyle bir isim tercih ettiniz, hikayesini bizimle paylaşabilir misiniz?

2006 yılında bu blogu açtım, önce blogcuda başladım,sonra blogspota geçtim.Ben başladığım dönemlerde çok az yemek blogu vardı,onları okurken bu işi bende yapabilirim diye düşünüyordum,Hukuk Fakültesinden önce Meslek Lisesi Beslenme bölümünde okumuştum,dolayısı ile bu konularda belli bir birikimim vardı.Bloğu açmaya karar verdiğimde Amerika'dan bir grup misafirlerimiz gelmişti,onlarla bir masa başında keyifli bir sohbeti paylaşırken yemek yemenin karın doyurmaktan çok insanları birleştiren,kaynaştıran diyaloglara vesile olan bir faaliyet olduğunu düşündüm ve bloğumun adını o anda belirledim.

3) Bir dönem bloğunuzu İngilizce olarak da yazdığınızı biliyoruz, neden İngilizce yazmaktan vazgeçtiniz?)

Aslında bu sorunun cevabını yazarken biraz utanıyorum,ama tek cevabı vakit yetersizliğinden kaynaklanan tembellik.En kısa zamanda yeni İngilizce tarifler eklemek istiyorum aslında.

4) Ev sahipliğini yaptığınız Ramazan etkinliğine normalden çok fazla talep geldiği için mi ayrı bir blog oluşturunuz?

Evet,çok fazla katılım olmuştu.Bana göre hepsi birbirinden güzel tariflerdi.Onları bir sayfada bırakmanın haksızlık olduğunu düşündüm ve ayrı bir blog açtım,hala en büyük hayallerimden biri aynı adı taşıyan bir kitap çıkarmak.

5) Bir yemek bloğu yazarı olarak sizin önceliğiniz; yemek yapmak mı, fotoğraf çekmek mi yoksa yazı yazmak mı? En çok yapmaktan hoşlandığınız bunlardan hangisidir..

Ben öncelikle yemek yapmayı çok seviyorum,ondan sonra da yazmak gelir sanırım.Yemek yaparken rahatlıyorum,olumsuz düşüncelerden uzaklaşıyorum."Akşama ne pişirsem"sorusu pek aklıma gelmez yani,mutfağa girdiğimde o kadar mutlu olurum ki aynı anda10-15 tarif birden gelir aklıma..

6) Bloğunuzu günlük kaç kişi ziyaret ediyor.

Bloğumu günlük ziyaretçi sayısı değişiyor ama yaklaşık 1500 civarı..

7) Gelecekte yemek yapmakla ya da blog yazarlığınızla alakalı bir kariyer planınız var mı? Hedefleriniz nelerdir..

Gelecekle ilgili sürekli planlar yapıyorum ama bunları bir türlü gerçekleştiremiyorum.Öncelikle yemek yapma zevkimi sürdürebileceğim kafe tarzı bir yer açmayı çok istiyorum ama işletme tecrübem olmadığı için bir türlü cesaret edemiyorum.Bir de kitap yazmayı çok istiyorum.Bu konuda bir şirkete promosyon olarak verilecek bir kitap hazırladım ve bu hayalimin bir kısmını gerçekleştirdim sayılır,ama kendi adımı taşıyan bir kitap hala en büyük hayalim.

8) Yemek, pasta yapımı ya da fotoğraf çekimi ile alakalı olarak kurs veya eğitim aldınız mı?

Öncelikle Lise de Meslek Lisesi Beslenme bölümü mezunuyum ki yemek konusunda temelim bu okuldandır. Bir ara birkaç blog arkadaşımla çikolata kursuna katılmıştık,bu da çok zevkliydi.

9) En sevdiğiniz ya da yapmaktan hoşlandığınız yemekler nelerdir.

Ben en çok pasta ve kurabiye yapmayı seviyorum.

10) Yeni tarifler denemeye açık mısınız? Hiç bir şekilde tadına bakmadığınız ya da birbirine yakıştıramadığınız tarifleri dener misiniz? Bu arada eşiniz yemek seçer mi?

Her zaman yeni tarifler denemeye açığımdır. Sürekli yeni bir şeyler denerim. Eşim her erkek gibi et ve et ürünlerini tercih eder, ama pişirdiğim her şeyi yer.

11) Bloğunuza yapılan olumlu ve teşvik edici eleştirilerin yanında olumsuz eleştirilerde alıyor musunuz?

Çok fazla olumsuz eleştiri aldığımı hatırlamıyorum.

12) Diğer yemek bloğu yazarlarından farklı olarak sizin bloğunuzda davet sofraları diye bir etiket oluşturulmamış. Bunun özel bir sebebi var mı?

Bunu hiç fark etmemiştim. Ben aslında sık sık özenle hazırlanmış sofralara konuk oluyorum ya da kendim hazırlıyorum ama o sırada o kadar telaşlı oluyorum ki ya da ev sahibi o kadar telaşlı oluyor ki fotoğraf çekmek aklıma gelmiyor.

13) Takip ettiğiniz yerli ya da yabancı bloglar var mı?

Hemen hemen bütün yemek yazan blog arkadaşlarımı takip etmeye çalışıyorum. Ama özel olarak tanışmış olduğumuz için Seda-mutfaktahoşseda-, özlemhan, oya-serinmavi, zerrin-missgibi sürekli izlemeye çalışıyorum.ufuk, pastacı, Cafe Fernando, epicurius da izlediklerim arasında.

14) Televizyon ekranlarında hızla artan bir yemek programı furyası var. Sizin takip ettiğiniz bir yemek programı var mı? Favori aşçınız kim?

Aslında gün içinde çok yoğun olduğum için TV izlemeye pek fırsat bulamıyorum ama Oktay Usta en sevdiğim aşçı.

15) Dünya mutfağından sevdiğiniz yemekler var mı? Yöresel yemeklerimizden hangi bölgenin yemeklerini yapmaktan ve yemekten hoşlanırsınız?

Dünya mutfağından sevdiğim yemekler var ve sürekli yeni tadlar denemeye çalışırım. Artık evrensel oldu ama İtalyan mutfağından Pizza, Lazanya, tiramisu, bruschetta, gnochhi.. Orta asya mutfağının değişmez lezzeti felafel sevdiklerim arasında..Bizim yöresel lezzetlerimizden de içli köfte çok sevdiğim ve yapmaya çalıştığım bir lezzet.Ama hala tam tutturduğumu düşünmüyorum.

16) Bloğunuzda - çocuk esirgeme kurumunda kalan bir grup genç kıza gönüllü ablalık yaptığınızdan - bahsetmişsiniz. Bu güzel davranışınızın bizlere de örnek teşkil etmesi bakımından biraz bahsedebilir misiniz? Onlar hakkınızdaki izlenimleriniz neler oldu?

Geçen sene bu konuda bazı faaliyetlerim oldu. Aslında herkese önerim zamanın bir bölümünü onlarla paylaşmak. Gerçekten maddi değil belki ama manevi desteğe çok ihtiyaçları var.

17) Son olarak sizin eklemek istediğiniz yada takipçilerinize söylemek istediğiniz birşey var mı?

Ben öncelikle bu röportaj teklifinden çok memnun kaldım ve teşekkür etmek istiyorum. Yazarken elimden geldiğince kendimi iyi ifade etmeye çalıştım.

 

Elmalı Turta Template by Ipietoon Cute Blog Design